Hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak, randevu oluşturmak veya randevunuz hakkında bilgilendirme için bize ulaşın....

Shopping cart

Subtotal $0.00

View cartCheckout

Skolyoz Dereceleri (4 tip) Ne Anlama Gelir ve Tedavi Planını Nasıl Etkiler?

  • Ana Sayfa
  • Genel
  • Skolyoz Dereceleri (4 tip) Ne Anlama Gelir ve Tedavi Planını Nasıl Etkiler?
bursa-ortopedi-skolyoz-teshisi-skolyoz-ameliyati-nasil-yapilir

Skolyoz, omurganın yana doğru eğriliği ile karakterize bir durumdur. Bu eğrilik derecesi Cobb açısı ile ölçülür ve tedavi planlamasında en önemli kriterlerden biridir. Skolyozun dereceleri, hem hastalığın ciddiyetini hem de uygulanacak tedavi yöntemini doğrudan belirler.

Aşağıda skolyoz derecelerine göre tedavi seçeneklerini ve ne anlama geldiklerini detaylı olarak bulabilirsiniz.

Skolyoz Derecelerinin Sınıflandırılması

Skolyoz derecesi ölçülürken Cobb açısı esas alınır. Bu açı, skolyozun röntgen görüntüsünde omurganın eğriliğini belirler.

1. Hafif Skolyoz (10° – 20°)

  • Ne Anlama Gelir: Omurgada minimal bir eğrilik vardır. Genellikle fark edilmesi zor olabilir ve sıklıkla rutin muayeneler sırasında tespit edilir.
  • Belirtiler:
    • Görsel olarak fark edilmesi zordur.
    • Bel veya sırt ağrısı genellikle olmaz ya da çok hafiftir.
    • Genelde estetik kaygı minimaldir.
  • Tedavi:
    • Fizik tedavi ve egzersizler önerilir.
    • Düzenli takip yapılır (6-12 ay aralıklarla röntgen kontrolü).
    • Korse tedavisi genellikle gerekli değildir.

2. Orta Dereceli Skolyoz (20° – 40°)

  • Ne Anlama Gelir: Omurgadaki eğrilik belirginleşmiştir ve dış görünüşte fark edilebilir hale gelir.
  • Belirtiler:
    • Omuz ve kalça seviyelerinde asimetri.
    • Vücutta eğrilik, özellikle eğilme hareketlerinde fark edilir.
    • Orta düzeyde sırt veya bel ağrısı olabilir.
  • Tedavi:
    • 20° – 25° arası: Korse tedavisi düşünülür.
    • 25° – 40° arası: Korse tedavisi zorunlu hale gelir. Amaç eğriliğin ilerlemesini durdurmaktır.
    • Fizik tedavi ve egzersiz destekleyici olarak uygulanır.
    • Düzenli takip çok önemlidir (4-6 ayda bir kontrol).

3. İleri Dereceli Skolyoz (40° – 60°)

  • Ne Anlama Gelir: Omurga eğriliği ciddi seviyededir. Bu aşamada sadece görünüm değil, akciğer kapasitesi ve genel vücut dengesi de etkilenebilir.
  • Belirtiler:
    • Dış görünüşte belirgin deformite.
    • Sırt, bel ve bazen göğüs bölgesinde ağrı.
    • Solunum problemleri başlayabilir.
  • Tedavi:
    • Cerrahi müdahale genellikle tavsiye edilir.
    • Korse tedavisi bu aşamada genellikle yeterli olmaz.
    • Ameliyat planlaması yapılırken hastanın yaşı, eğrilik derecesi ve genel sağlık durumu göz önünde bulundurulur.

4. Çok İleri Dereceli Skolyoz (60° ve Üzeri)

  • Ne Anlama Gelir: Omurga eğriliği hayati risk oluşturabilecek seviyededir.
  • Belirtiler:
    • Şiddetli göğüs kafesi deformitesi.
    • Akciğer ve kalp fonksiyonlarında ciddi bozulmalar.
    • Şiddetli ağrı ve ciddi estetik sorunlar.
  • Tedavi:
    • Cerrahi zorunludur.
    • Ameliyatla eğrilik düzeltilir, akciğer ve kalp fonksiyonları korunur.
    • Ameliyat sonrası fizik tedavi ve rehabilitasyon önemlidir.

Skolyoz Tedavisinde Yaş Faktörünün Önemi

Skolyoz tedavisi yalnızca dereceye değil, hastanın yaşına da bağlıdır:

  • Çocuk ve ergenlerde: Eğrilik ilerleme riski yüksektir, bu nedenle daha agresif tedavi (korse veya ameliyat) uygulanabilir.
  • Yetişkinlerde: Eğrilik genellikle ilerlemez, ancak ağrı ve duruş bozukluğu tedavi planını belirler.

Dr.Hanifi ÜÇPUNAR’ın omurga ve skolyoz ile ilgili diğer yazıları için tıklayınız.

Omurga cerrahisi hakkında bilgi almak için tıklayınız.

skolyoz dereceleri

Skolyozun Nedenleri ve Risk Faktörleri

Skolyozun oluşum nedeni her zaman net olarak bilinemese de, çeşitli tipler ve risk faktörleri üzerinden açıklanabilir. Bu durum, özellikle “Neden bende skolyoz gelişti?” sorusunun cevabını arayan hastalar için önemlidir.

🔹 İdiopatik Skolyoz

  • Skolyozun en sık görülen türüdür ve özellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar.
  • “İdiopatik” kelimesi, nedeni kesin olarak bilinmeyen anlamına gelir.
  • Genellikle 10–18 yaş arası çocuk ve ergenlerde görülür.
  • Yapılan araştırmalarda genetik yatkınlık, büyüme döneminde hızlı boy uzaması ve hormonal faktörlerin rol oynayabileceği düşünülmektedir.

🔹 Doğumsal Skolyoz

  • Anne karnında omurganın gelişiminde oluşan bozukluklardan kaynaklanır.
  • Bir veya birden fazla omurun normalden farklı gelişmesi, eğriliğe yol açar.
  • Erken yaşta fark edilmesi ve düzenli takip edilmesi önemlidir, çünkü ilerleme potansiyeli yüksektir.
  • Bazen böbrek, kalp gibi diğer organların anomalileriyle birlikte görülebilir.

🔹 Nöromüsküler Skolyoz

  • Sinir ve kas hastalıklarının sonucu olarak gelişir.
  • Serebral palsi, kas distrofileri, spina bifida gibi hastalıkları olan çocuklarda sık görülür.
  • Omurgayı destekleyen kasların yetersizliği nedeniyle eğrilik zamanla ilerler.
  • Tedavide yalnızca omurgadaki eğrilik değil, altta yatan nörolojik hastalık da dikkate alınır.

🔹 Aile Öyküsü (Genetik Yatkınlık)

  • Skolyoz bazı ailelerde daha sık görülür.
  • Yapılan çalışmalar, skolyozlu bireylerin birinci derece akrabalarında skolyoz görülme riskinin arttığını göstermiştir.
  • Özellikle idiopatik skolyozda genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir.

🔹 Diğer Risk Faktörleri

  • Hızlı büyüme dönemi: Özellikle ergenlikte skolyozun ilerleme riski artar.
  • Cinsiyet: Kız çocuklarında skolyozun hem görülme hem de ilerleme olasılığı erkeklere göre daha yüksektir.
  • Postür ve yaşam tarzı: Doğrudan neden olmasa da yanlış duruş alışkanlıkları, skolyozu olan kişilerde eğriliğin daha belirgin görünmesine katkı sağlayabilir.

Skolyozda Erken Tanının Önemi

Skolyoz, genellikle yavaş ilerleyen bir durumdur ve ilk aşamalarda fark edilmesi zor olabilir. Ancak erken dönemde tanı konulması, hem eğriliğin ilerlemesini önlemede hem de tedavi seçeneklerinin daha etkili uygulanmasında kritik rol oynar.

🔹 Okul Taramaları ve Rutin Muayeneler

  • Skolyoz çoğunlukla çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkar.
  • Bu nedenle birçok ülkede, okul çağındaki çocuklarda skolyoz taramaları yapılmaktadır.
  • Özellikle 10–16 yaş aralığında düzenli ortopedik kontroller önerilir.
  • Basit bir öne eğilme testi (Adam’s Forward Bend Test) ile omurgadaki eğrilik kolayca fark edilebilir.

🔹 Ailelerin Dikkat Etmesi Gereken Bulgular

Anne ve babaların çocuklarında gözlemleyebileceği bazı ipuçları skolyozun erken fark edilmesine yardımcı olur:

  • Omuz seviyesinde fark: Bir omuz diğerinden daha yüksek olabilir.
  • Asimetrik bel üçgeni: Bel oyukları sağ ve sol tarafta farklı görünebilir.
  • Kalça seviyesinde farklılık: Kalçalardan biri daha yukarıda ya da dışarıda durabilir.
  • Sırt kamburluğu (küfözite): Çocuğun öne eğilmesiyle sırtta tek taraflı kabarıklık belirginleşebilir.
  • Kıyafet uyumsuzluğu: Tişörtün ya da elbisenin vücutta kayması, pantolonun tek tarafta daha uzun görünmesi.

🔹 Erken Teşhisin Faydaları

  • Tedavide başarı şansı artar: Küçük eğrilikler korse ve egzersizle kontrol altına alınabilir.
  • Cerrahi ihtiyacı azalır: İleri derecelere ulaşmadan müdahale edilebilir.
  • Psikolojik destek kolaylaşır: Çocuk, eğrilik çok belirginleşmeden destek alır ve özgüveni korunur.
  • Yaşam kalitesi yükselir: Hem fiziksel hem de estetik açıdan sorunlar büyümeden çözülür.

📌 Erken tanı sayesinde, çoğu skolyoz vakası cerrahiye gerek kalmadan yönetilebilir. Bu nedenle ailelerin bilinçli olması ve düzenli kontrolleri aksatmaması büyük önem taşır.

Skolyoz Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar

Günümüzde skolyoz tedavisi yalnızca eğriliğin derecesine değil; hastanın yaşına, büyüme potansiyeline ve yaşam kalitesine göre planlanmaktadır. Klasik yöntemlerin yanı sıra, yeni yaklaşımlar hem etkinliği artırmış hem de hasta konforunu yükseltmiştir.

🔹 3D Egzersiz Yöntemleri (Schroth, SEAS)

  • Schroth yöntemi: Almanya kökenli, omurgayı üç boyutlu düzeltmeye yönelik özel nefes teknikleri ve postür egzersizlerinden oluşur.
  • SEAS (Scientific Exercise Approach to Scoliosis): İtalya’da geliştirilmiş, kişiye özel ve bilimsel temellere dayalı bir egzersiz protokolüdür.
  • Bu egzersizler, skolyozlu bireylerde kas dengesini düzeltmeyi, duruşu iyileştirmeyi ve eğriliğin ilerlemesini yavaşlatmayı hedefler.
  • Düzenli ve profesyonel eşliğinde yapıldığında cerrahi ihtiyacını azaltabilir.

🔹 Modern Korse Teknolojileri

  • Geleneksel korseler ağır, rahatsız edici ve sosyal hayatta zor kullanılabilirdi.
  • Günümüzde geliştirilen hafif, estetik ve günlük yaşama uyumlu korseler, hasta uyumunu artırmıştır.
  • Özellikle 20–40° arası skolyoz vakalarında korse, eğriliğin ilerlemesini durdurmada oldukça etkilidir.
  • 3D tarama teknolojileri ile kişiye özel üretilen korseler, hem daha konforlu hem de etkin hale gelmiştir.

🔹 Cerrahide Yeni Teknikler

  • Minimal invaziv cerrahi: Daha küçük kesilerle yapılan ameliyatlardır. İyileşme süresini kısaltır, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Manyetik çubuklu implantlar: Özellikle çocuklarda büyüme devam ederken tercih edilir. Dışarıdan manyetik bir cihazla çubuklar uzatılabilir, böylece tekrar tekrar büyük cerrahilere gerek kalmaz.
  • Gelişmiş vida-rod sistemleri: Omurgayı daha güvenli ve etkili bir şekilde düzeltmeye olanak tanır.
  • Bu yöntemler sayesinde skolyoz ameliyatları daha güvenli hale gelmiş, hastaların ameliyat sonrası yaşam kalitesi yükselmiştir.

Skolyoz ve Psikososyal Etkiler

Skolyoz, omurgadaki eğrilikten ibaret değildir; özellikle ergenlik çağındaki bireylerde görünüm, sosyal hayat ve özgüven üzerinde derin etkiler bırakabilir. Tedavi sürecinde bu yönlerin de dikkate alınması, hem hastanın hem de ailesinin yaşam kalitesi açısından büyük önem taşır.

🔹 Ergenlik Çağında Görünüm Kaygısı ve Özgüven Sorunları

  • Ergenlik dönemi, beden imajının en önemli olduğu gelişim evresidir.
  • Omuz veya kalça asimetrisi, sırt kamburluğu ve korse kullanımı gençlerde ciddi estetik kaygılara yol açabilir.
  • Bu durum, özgüven eksikliği, içine kapanma ve sosyal çekinme gibi sorunlara sebep olabilir.

🔹 Spor, Okul ve Sosyal Yaşamda Kısıtlılıklar

  • Korse tedavisi, uzun saatler boyunca takılması gerektiği için günlük yaşamda zorluk çıkarabilir.
  • Bazı öğrenciler, spor aktivitelerine katılmakta veya arkadaşlarıyla aynı şekilde hareket etmekte zorlanabilir.
  • Bu kısıtlılıklar, bireyin sosyal çevresinde kendini “farklı” hissetmesine ve izole olmasına yol açabilir.

🔹 Aile Desteği ve Psikolojik Destek İhtiyacı

  • Ailelerin, çocuklarının yalnızca fiziksel tedavisine değil, psikolojik durumuna da özen göstermesi gerekir.
  • Çocuğun kendini olduğu gibi kabul etmesi ve tedavi sürecine uyum sağlaması için aile desteği kritik rol oynar.
  • Gerekli durumlarda psikolojik danışmanlık veya grup terapileri faydalı olabilir.
  • Okul ve öğretmenlerin de sürece dahil edilmesi, öğrencinin akademik ve sosyal yaşamını kolaylaştırır.

📌 Unutulmamalıdır: Skolyoz tedavisinde başarı sadece omurganın düzelmesiyle değil, bireyin sosyal ve psikolojik açıdan da sağlıklı bir şekilde yaşamına devam etmesiyle ölçülür.

Yorum yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *